Ben Aldırmak Riskli midir?

 

 

Benleri nedeniyle rahatsızlığı olan birçok hasta tedavi olma konusunda ciddi endişeler duymaktadır. Halk arasında bıçak değerse benler kansere dönüşür şeklindeki inanış bir çok hastanın ben tedavisini ihmal etmesine yol açmaktadır. Bu düşünce kesinlikle doğru değildir. Benlerdeki kanserleşme riski bazı benlerde zaten var olan bir durumdur. İşte kanser olma riski taşıyan benlerin tespit edilip alınarak patolojide incelenmesi ile hem kesin olarak teşhis edilir, hem de alındığı için kanserleşme riski de ortadan kaldırılmış olur. Tıbbi kurallara uyulduğu sürece ben tedavisi olma konusunda hiç tereddüt etmemek gerekir. Halk arasında et beni, damar beni diye bilinen bir çok ben çeşidinin kanserleşme riski zaten yoktur. Bu benler de kozmetik amaçla rahatlıkla alınabilirler. Kanserleşme riski taşıyan benler nevüs dediğimiz koyu renkli benlerdir. Bunlarda da risk oldukça düşüktür.

Benlerde kanserleşme olmadan önce birtakım değişimler olur. Bu değişimlerin olduğu benlere şüpheli ben adı verilir. Şüpheli benlerin mutlaka alınıp patolojik tetkiklerinin yapılması gerekir. Böylece kanserleşme olmadan kesin tanı konur ve tedavisi de yapılmış olur. Tedavi ertelenip geç kalınırsa ben kanseri gelişir ve bunun yayılmış olması durumunda kalıcı tedavisi mümkün değildir.

  Şüpheli Benler nasıl anlaşılır?

Ben hücreleri bir çok faktörün etkisiyle kontrolsüz çoğalmaya başlar, daha sonra hücrelerde yapısal bozulmalar olur. Hücrelerde yapısal bozulmanın olduğu benlere displastik nevüs adı verilir. Bunlar henüz kanser olmamış ancak alınmadığı takdirde zamanla kanser olmaya aday benlerdir. Nevüslerin hücresel düzeydeki bu değişimi gözle veya muayene ile tespit edilebilecek şekil değişikliklerine sebep olur. Nevüslerde hızlı büyüme, renk değişikliği, 2 ve daha fazla renk içermesi, asimetri ve sınırlarının düzensiz olması ile kaşınma kanama gibi belirtiler olur. Bu belirtilerin görüldüğü benler şüpheli benlerdir. Yukarıda tarif edilen belirtiler direkt kanser belirtileri değildir, birçoğu sağlıklı benlerde de görülebilen değişimlerdir. Kesin tanı için patolojik inceleme gerekir. Yapılan istatistiki çalışmalarda  alınıp patolojik incelemesi yapılan her 1000 (bin) şüpheli benin yalnızca 1 (bir) tanesinde kansere rastlanır. Yani kanser görülme oranı şüpheli benlerde bile çok düşüktür.

Cilt kanseri bazı kişilerde daha sık görülür, bunlar; Çok sayıda beni ve çilleri olanlar, sarışın ve kızıl saçlılar, teni güneşte kolay yanan açık tenliler ile birinci derece akrabalarında cilt kanseri olan kişilerdir. Bu kişilerde dermatolojik muayene ve takip şüpheli benlerin ortaya çıkarılmasını sağlayabilir.

 Ben tedavisinde en sağlıklı yöntem cerrahidir. Lezyonun bulunduğu yer ve kozmetik nedenlerle cerrahinin uygulanması sıkıntılı olabilir.

Radyofrekans ile tedavide sadece ben hücreleri temizlenir ve mümkün olan en küçük yara oluşturulur, kolay uygulanır, anestezi ve dikiş gerektirmez. Bu sayede kozmetik yönden oldukça tatmin edici sonuçlar alınmaktadır. Ayrıca Radyofrekans ile yapılan tedavide patolojik tetkik yapılabilmesi ve tedavinin cerrahi ile birlikte kombine olarak kullanılabilmesi tercih edilmesi için ciddi bir avantaj teşkil etmektedir. Laser ve elektrokoter ile yapılan tedavilerde patolojik tetkik yapılamaz.

İçeriği tam olarak bilinmeyen bitkisel ve asidik solusyonların ben tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir. Etkinliği bilinmeyen tedaviler beni iyileştirmediği gibi neden olabileceği ciddi yara izleri ve başka zararlı etkileri nedeniyle kullanmaktan kaçınmalıdır.

 

 

Op. Dr. Nizam Kurtdere © 2017