Siğil nasıl geçer?

Günümüzde siğil tedavisinde hocaya okutmaktan asitli solüsyonlarla yakmaya, dondurarak tedaviden, elektro-koter ile tedaviye, cerrahi veya radyofrekans ile çıkarılmaya kadar çok sayıda farklı tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Bunlar arasından en uygun tedavinin seçilmesi için siğil oluşumu hakkında ayrıntılı bilgilere ihtiyaç vardır.

  Siğil Nasıl bulaşır?

Siğil Human Papilloma Virüsün sebep olduğu bir deri hastalığıdır. Temas ile kişiden kişiye bulaşır. Temas dışında havlu, ayakkabı, çorap veya bulaşmış ıslak yüzeylerden de geçebilir. Nem veya ciltteki hafif hasar bulaşmayı kolaylaştırır.

Siğile sebep olan  virüsün yaklaşık 100 çeşidi vardır, bunların yaptığı lezyonların şekli, büyüklüğü, yayılma potansiyeli ile tedaviye direnci birbirinden farklıdır. Bu 100 çeşit virüsün yaklaşık 30 dan fazlası genital bölgeye yerleşir. Bunların oluşturduğu lezyonlar anogenital siğil (condiloma aquminata) adını alır. Bu 30 çeşit virüsün dışında kalan 70 e yakın virüs tipi vücudun geri kalan kısımlarındaki deriye yerleşir ve bildiğimiz geleneksel siğil lezyonları da dahil farklı görünümde ciltten kabarık lezyonlara sebep olurlar.

Anogenital siğil cinsel yolla bulaşan hastalıklar gurubunda incelenir. Bunların rahim ağzı, vagina, vulva, dil ve boğazda yerleşen bazı kanser türlerine sebep olduğu bilinmektedir. Kanserle ilişkili 3-5 tip dışında kalan virüslerin sebep olduğu enfeksiyonlar birbirinden farklıdır. Bazıları belirgin lezyon yapmayabilir. Virüslerin bazı tipleri condiloma aquminata denen cilt lezyonlarına sebep olur. Lezyonlar 1-2 milimetreden 3-5 santimetreye kadar büyüyen çok sayıda karnabahar görünümünde ciltten kabarık doku büyümesi şeklindedir. Sıklıkla makat çevresi, anal kanal içi, kasık ve pubis bölgesi ile vulvada yerleşebilir. Bazen uygulanan tedavilere çok iyi cevap alınır. Agresif virüs tipleri ile oluşan yada hastanın vücut direncinin düşük olduğu hastalarda tedaviye direnç gösterir ve sık sık nüks eder. Bu gibi hastaların disiplinli şekilde yakın takibi ve oluşan lezyonların erkenden tedavisi gereklidir. Anogenital siğil tedavi yöntemi mutlaka konunun uzmanı tarafından seçilip uygulanmalıdır.

 

Genital bölge dışında yerleşen siğiller 1-2 santimetre civarında kabarık üstü karnabahar görünümünde lezyonlardır. Ayak tabanındaki siğiller plantar siğil adını alır, kabarık olmaz, genellikle 1-2 santimetre genişliğinde yuvarlak etrafı sert ortası beyaz bazen siyah noktalı bir görünümü olur. Ayağın ağırlık gelen bölgesinde ise ağrılı olabilir. Nasır ile karıştırılabilir. Vücudun diğer bölgelerindeki siğiller çoğunlukla 1 cm den küçük kabarık üzeri pürtüklü beyaz lezyonlardır. Bu siğillerin bir kısmı kendiliğinden geçebilir, bu konuda telkin ve geçeceği inancının etkili olabileceği bilinmektedir.
Salisilik asit içeren solüsyon ve bantlar çoğunlukla tedavide yetersiz kalır. Dondurarak uygulanan tedavilerde nüks ve yayılma sık görülür. Cerrahi olarak çıkarılan büyük lezyonlarda dikiş atılması ciddi gerginlik nedeniyle çok ağrılı olabilir. Koterle tedavi uygulanabilir gibi görünmektedir. Son zamanlarda Radyofrekans ile yaptığımız tedavilerde gerek uygulama kolaylığı ve gerekse iyileşme oranları yönünden çok iyi sonuçlar alınmaktadır.

Solüsyon ve bantlarla tedaviye dirençli siğiller için radyofrekans ile tedavi iyi bir seçenektir.

Özellikle çocuklarda görülen siğiller bir süre sonra kendiliğinden geçme eğilimindedir, bu nedenle gerekli olmadıkça çocuklarda mümkün olduğunca iz bırakan agresif müdahalelerden kaçınılmalıdır.

 

 

 

 

Op. Dr. Nizam Kurtdere © 2017